YÖK'ten 'ÖYP Kaldırılma Kararı' Açıklaması
YÖK, 2016 yılından itibaren Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) uygulamasına son verilmesi kararına ilişkin çıkan haberler üzerine açıklama yaptı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2016 yılından itibaren Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) uygulamasına son verilmesi ile ilgili kararın alınmasının altında yatan nedenlerin bazı medya organlarında yer aldığı gibi öğretim üyesi alımlarında torpilin ve kayırmacılığın önünün açılması olmadığını, üniversitelerin ÖYP'nin kaldırılmasına yönelik talepleri, bu uygulamanın akademik camianın yapısıyla uyuşmaması ve üniversitelerce tercih edilmemesi neticesinde her yıl kullanılmayan çok sayıda kadro olduğunu açıkladı.
YÖK'ten, ÖYP'deki alan sınavı için açıklama
YÖK'TEN YAPILAN AÇIKLAMA ŞÖYLE;
Başkanlığımızın 2016 yılından itibaren Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) uygulamasına son verilmesi kararına ilişkin çıkan haberler üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği hasıl olmuştur.
Üniversitelerimize 31.07.2008 tarihinden itibaren "Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" kapsamında Cari usulle araştırma görevlisi alımı yapılmakta olup, 20.03.2010 tarihinden itibaren, yeni kurulan üniversitelerimizin öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak ve bu nedenle yüksek lisans ve doktora eğitim programlarını geliştirmek üzere ÖYP uygulamasına geçilmiştir.
Öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atama sayıları ile bunlardan ne kadarının ÖYP kapsamında ne kadarının cari usulle atanacağı her yıl Merkezi Yönetim Bütçe Kanunları ile belirlenmekte, ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlilerinin ise Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda merkezi olarak yerleştirilmeleri hükme bağlanmıştır.
Bununla birlikte üniversitelerimiz her geçen yıl YÖK'ten ÖYP araştırma görevlisi kadrosu talep etmekten kaçınmaya başlamışlar, bu da çok sayıda ÖYP araştırma görevlisi kadrosunun kullanılamamasına yol açmıştır. 2010-2014 yılları arasında yılı Bütçe Kanunlarıyla bu amaçla tahsis edilen kadrolardan yaklaşık 3550'si boş kalmıştır.
Diğer taraftan ise son dönemde artan üniversite sayısına paralel olarak öğretim elemanı ihtiyacı da artmış olup, bu kadroların üniversiteler tarafından kullanılmak istenilmemesi yükseköğretimimiz için bir zafiyet oluşturmaktadır.
Aralarında ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitelerinin de olduğu uluslar arası sıralamalarda başarı kaydeden bazı üniversitelerimiz başkanlığımızdan hiçbir dönemde ÖYP kadrosu talep etmemiştir.
Başkanlığımız her yıl bu kadroları tahsis etmek durumunda olduğundan, bu konu üniversitelerimizce bir nevi kadro dayatması olarak algılanmaktadır.
ÖYP uygulaması üniversitelerimizde akademik teamüllerin bozulmasına neden olmuş, bu uygulama neticesinde hoca-araştırma görevlisi ilişkilerinde bazı sorunlar yaşanmaya başlamıştır.
Bu ve buna benzer gerekçelerden ve üniversitelerimizden gelen taleplerden dolayı ÖYP giriş şartlarına alan sınavı şartı konulduğu da malumdur.
Bunun üzerine Başkanlığımızın 01/09/2015 tarih ve 3040 sayılı yazısı ile Maliye Bakanlığına "ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlisi kadrolarına, üniversitelerden yeterince talep gelmemesi nedeniyle atama yapılamadığını, söz konusu kadroların, üniversitelerden gelen talepler doğrultusunda cari usulle atama yapılacak atama sayısına ilave edilmesi" hususunu içeren bir yazı yazılmıştır.
Cari usulle araştırma görevlisi atamak torpil anlamını taşımamakta olup, atanma şartları ÖYP kapsamında atanacak araştırma görevlilerinden daha da ağırdır. Örneğin, ÖYPkadrolarına başvurularda yabancı dil şartı bulunmaz iken, cari usulle atanacak araştırma görevlilerinin başvurularında en az 50 yabancı dil puan şartı bulunmaktadır.
Bu kararın alınmasının altında yatan nedenler bazı medya organlarında yer aldığı gibi öğretim üyesi alımlarında torpilin ve kayırmacılığın önünün açılması değil, üniversitelerin ÖYP'nin kaldırılmasına yönelik talepleri, bu uygulamanın akademik camianın yapısıyla uyuşmaması ve üniversitelerce tercih edilmemesi neticesinde her yıl kullanılmayan çok sayıda kadrodur.
Almış olduğumuz kararın 2016 yılı öncesinde programa dahil olan araştırma görevlilerini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini belirtir, bu kararın öğretim üyesi alımlarında torpile ve kayırmacılığa yol açacağı şeklinde eleştirilmesinin doğru olmadığını, kararımızın açıklamamızda yer alan sebeplerden dolayı alındığını kamuoyunun bilgisine sunarız.
YÖK
- 2024 YÖKDİL Başvuru Tarihi
- Akademisyen Açığına 'Emeklilik' Formülü
- Akademisyenler Anadolu’da zorunlu görev yapacak
- Aynı anda iki farklı Mühendislik Tamamlama Programına kayıt yaptırılabilir mi?
- Birinci öğretim ile açık öğretim öğrenim ücreti tutarları açıklandı
- Bölünme kararı vakıf üniversitelerini kapsıyor mu?
- Denklik ve tanıma işlemlerini e-Devlet veya web üzerinden online nasıl yapabilirim?
- Diploma Denklik İşlemleri için Başvuru Ücretleri Ne Kadar?
- Doçentlik Sınavı ve Unvanı süreci değişti mi?
- Doçentlik sürecinde köklü değişiklikler olacak
- Doçentlik ve atama işlemleri nasıl yapılacak?
- Doktorasını bitirenler doğrudan doçentliğe başvurabilir mi?
- e-Devlet Üzerinde Mezuniyet Bilgileri Güncelleme Kılavuzu İndir
- Eğitim alanında öne çıkan üniversiteler için yeni süreç nasıl olacak?
- Eğitim Fakülteleri Kontenjanları Azaltılıyor mu?
- Kapatılan Vakıf Yükseköğretim Kurumları ile ilgili sıkça sorulan sorular ve cevapları
- MYO kontenjanları nasıl belirleniyor?
- Öğrenci affı çıkacak mı?
- Öğrenci affı düzenlemesi kimleri kapsıyor?
- Öğrenci affı TUS ve DUS öğrencilerini de kapsıyor mu?
- Sınavsız Geçiş için YÖK'ten MEB'e Öneri
- Tüm Diplomalar YÖK'ten Kontrol Edilebiliyor mu?
- Tüm Üniversitelerin Eğitim Bilgileri, YÖKSİS Üzerinden Alınacak
- Türk üniversiteleri Dünya üniversiteleri ile hangi alanlarda yarıştı?
- Türkçe yeterlik belgesi nedir?
- Üniversite Bölüm Kontenjanları için YÖK Son Kararını Verdi
- Üniversite sıralamalarında kullanılan kriterler nelerdir?
- Üniversiteler bölünüyor mu?
- Üniversiteler İyi Oldukları Alanlarda İhtisaslaşacak
- Üniversiteler Nasıl Değişmeli?