ÖSYM'deki değişimler adayların durumunu nasıl etkileyecek?



ÖSYM Başkanı: Hedefimiz tüm sınav çeşitlerimiz için yıl içindeki sınav sayısını, dolayısıyla tekrar edilebilirliği artırmak. Bunun gerçekleştirilmesinde e-Sınav merkezlerimizi aktif olarak kullanmak istiyoruz. Özellikle yerleştirme sınavlarında yerleştirme sayısından daha fazla sınav imkanı sunabilmek istiyoruz. Bu, sınavın adaylar üzerindeki baskısını azaltacağı gibi, tekrar edilebilirliği nedeniyle bir nedenle sınavda başarısız olan veya katılamayan adayların uzun süre bekleme sıkıntısını da ortadan kaldıracak.

Türkiye'de eğitim ve kariyer sürecinde herkesin geleceğinde kilit bir rol oynayan ve bir dönemin en tartışmalı kurumlarından olan ÖSYM'nin yeni başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer'le Üniversite, TUS, ALES, DGS gibi bir çok sınavın yaklaşmakta olduğu bir zaman diliminde kurumda yapılan ve yapılması planlanan değişiklikleri konuştuk.

* Göreve geldiğinizden bu yana son dört ayda ÖSYM adaylarına yönelik neler yapıldı? Bu değişimler adayların durumunu nasıl etkileyecek? Bunlardan kısaca bahsedebilir misiniz?

İlk başta öğrenci açısından işleri kolaylaştıran iki önemli noktaya odaklandık. Adayların erişilebilirliklerini, ikincisi de güç yetirebilirliklerini artırmaya yönelik iyileştirmeler yaparak başladık. Sınavların sabah oturumlarında adayların binalara girişleri 9.45'te sonlandırılıyordu, bunu 10.00 olarak değiştirdik. Artık adaylar 10.00 dan sonra sınav binalarına alınmıyor. Hemen uygulamaya koyduk ve sahadan oldukça olumlu dönüşler oldu. Herhangi bir sınava geç başvuran aday, Türkiye'nin neresinden başvuru yaparsa yapsın Ankara'da sınava alınıyordu, bu kısıtı kaldırdık. Artık aday geç başvursa istediği yerde sınava girebilir hale geldi.

ALES VE DGS ARTIK 81 İLDE YAPILIYOR

* Bu söyledikleriniz üniversite sınavına girecekler için. Peki yüksek lisans ve sonrası akademik hayatı etkileyen ALES ve benzeri sınavlara girecekler için ne değişti?

Onlara da kolaylıklar geldi. ALES sınavına erişimi kolaylaştırabilmek için bin altı kota uygulamasını kaldırarak 2018 yılında tüm illerde ALES sınavı yapma kararı aldık. Böylece bir aday kendi ilinde başvuran sayısı binin altında olduğunda ALES sınavına girebilmek için başka bir ile gitmek zorunda kalmayacak. Ayrıca Dikey Geçiş Sınavı'nı (DGS) da 2018'de 81 ilde yapacağız.

ENGELLERİ AZALTIYORUZ

* Farklı kategorilerde yaptığınız sınavlar bir de engelli erişimi var. Bu konuda engeller azaltılabildi mi? Engelli adaylara ilişkin yüreklendirici düzenlemeler var mı?

Yapmaya gayret ediyoruz. Engelli kategorilerine göre farklı düzenlemeler gerekiyor. Mesela az gören adayların ek süre talepleri ile ilgili bir heyet oluşturduk ve hazırladıkları raporu göz önüne alarak düzenlemeler yaptık. Sınavda okuyucu talep etmeyen ve görme bozukluğu yüzde 25 ve üzerinde olan az gören adaylara 2018 yılından itibaren yapılacak sınavlarda ek süre verilecek. Diğer taraftan engeli, sağlık sorunu ve özel durumu bulunan ve bir alet, araç gereç ve cihazla sınava girmesi gereken adaylara yönelik sınav hizmetini (her türlü kablolu ve kablosuz iletişimi kesilmiş salonlarda) sadece 14 ilde verilebiliyordu. Bu hizmeti artık 2018 yılında tüm illerde vereceğiz.

BOŞNAKÇA VE ARNAVUTÇA EKLENDİ

* ÖSYM kapsamında yapılan sınavlarda sıkıntı yaşanan alanlardan birisi de yabancı dil sınavlarıydı. Her dili kapsamıyordu, yetersiz bulunuyordu vs.

Adaylar elektronik olarak sınava girebilmek için üç ay bekliyorlardı. Elektronik Yabancı Dil Sınavı (e-YDS) olarak sadece İngilizceden sınav yapılıyordu. e-YDS'ye giren adaylara yönelik yeni sınav için üç ay bekleme şartını kaldırdık. 2018 yılından itibaren Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça dilleri için de elektronik sınav yapacağız. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) Yabancı Dil Oturumunda 2018 yılında ilk kez Arapça ve Rusça dillerinden de sınav yapacağız. Bu çok önemli bir gelişme. Diğer taraftan sınav hizmeti verdiğimiz yabancı diller arasında Boşnakça ve Arnavutça'nın bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu gördük ve bu iki dilin eklenmesi için gerekli süreci başlattık. ÖSYM artık Arnavutça ve Boşnakçanın da dahil olduğu 25 yabancı dilde sınav hizmeti verecek.

* Kurumunuzun yaptığı sınavlardan sadece öğrenciler değil sınav görevlileri de şikayetçi oluyordu. Buna ilişkin bir düzenleme yapıldı mı?

Evet, medyaya pek yansımasa da bu konu bir hayli sorun oluşturuyordu. Sınav görevlilerinin ücreti artık bekletmeden hemen ödenecek. Ayrıca her iki oturumda görev alan sınav görevlilerinin ücretlerinden yüzde yirmilik kesintiyi kaldırdık.

Sorular dünya standartlarında hazırlanıyor

* ÖSYM'nin sınavları 14 milyon gencin hayatında etkili. Üzerinizde ağır bir sınav yükü var. ÖSYM bu kadar çok çeşitli sınava soru hazırlamada zorlanmıyor mu?

Hayır. ÖSYM dünyadaki benzer sınav merkezlerinin takip ettikleri metodolojiye göre soru hazırlıyor ve test güvenilirliği ve tutarlığı ile ilgili benzer değerlendirmeler yapıyor. Ancak, dünyadaki benzer sınav merkezleri soru hazırlama yöntemi ile ilgili iki önemli avantaja sahip. Bunlar soruların bir kısmıyla ön test yapılması ve nitelikli soru havuzu kullanılarak soruların tekrar kullanılması. ÖSYM, her iki önemli imkandan da güvenlik gerekçesiyle yararlanamıyor. Bu nedenle her sınavda sorulan sorular bir kez kullanılabiliyor. Bu durum soruların madde analizlerini önceden test etme imkanını ortadan kaldırdığı gibi soru hazırlama maliyetini de arttırıyor. Diğer taraftan sorular bir kez sorulabildiği ve sınavların kapsadığı konular da sabit olduğu için sorularda ayrıntılara gitme riskini de taşıyor.

TUS'u biz yapalım yerleştirmeyi üniversite yapsın

* Son zamanlarda TUS ve DUS sınavlarıyla ilgili yaşanan sorunlarla ilgili çözümleriniz nelerdir?

TUS ve DUS sınavlarının sayısını artırmak, ancak yerleştirmenin ÖSYM tarafından değil ilgili fakülteler tarafından yapılmasını sağlamak çözüm olabilir. Üniversitelerin diğer fakültelerine araştırma görevlisi alınırken nasıl ALES ve diploma notu dikkate alınıyorsa sağlık bilimleri alanında da TUS ve DUS sınav sonuçları ALES gibi işlev görebilir. İlgili fakülteler kadro ilanına çıkar, TUS veya DUS sınav başarı notu olan adaylar başvurur, belirlenecek bir oranla yerleştirme yapılabilir. Bu yaklaşımda lisans eğitiminin de katkısı olacağı için lisans eğitiminin de değeri artar. Biz de sınavları yılda çok sayıda yaparak bu çözüme katkı vermiş oluruz. Aynı zamanda bu sınavları elektronik ortamda da gerçekleştirebiliriz. Bu seçeneklerin veya farklı yaklaşımların tartışılması lazım.

Sınav sayısı arttırılacak

* Sınavların tekrarlanmasını çok vurgulamaktasınız. Yıl içerisinde sınav sayısının artırılması bir çözüm müdür?

Bu konu sadece sağlık bilimleri alanındaki sınavlar için geçerli değil. Hedefimiz tüm sınav çeşitlerimiz için yıl içindeki sınav sayısını, dolayısıyla tekrar edilebilirliği artırmak. Bunun gerçekleştirilmesinde e-Sınav merkezlerimizi aktif olarak kullanmak istiyoruz. Özellikle yerleştirme sınavlarında yerleştirme sayısından daha fazla sınav imkanı sunabilmek istiyoruz. Bu, sınavın adaylar üzerindeki baskısını azaltacağı gibi, tekrar edilebilirliği nedeniyle bir nedenle sınavda başarısız olan veya katılamayan adayların uzun süre bekleme sıkıntısını da ortadan kaldıracak. Ayrıca, yıl içerisinde az sayıda yapılması nedeniyle aşırı derecede değerlenen bir sınav normal, olağan değerine de dönecek.

* Bu değişiklikleri kısa vadede yapmak mümkün mü?

Mevcut sınav yükümüzün imkan verdiği ölçüde bunu yapabiliriz. Ancak öncelikle sınav çeşitliliğini azaltmamız gerekiyor. Şu anda yaptığımız tüm sınavları, amaçları ve kapsamları bağlamında inceliyoruz. Amaçları, kapsamları örtüşen, ancak farklı isimlerde yapılan sınavları yeniden değerlendirerek tek isim altında sınav yapmayı, ayrıca mevcut sınavlardan bazılarını bu bağlamda revize edebilme imkanını inceliyoruz. Çalışmalar olumlu netice verdiğinde yıl içerisindeki sınav sayısını artırma kapasitemiz de artacak.

Haberler