'YKS ülkeye özgü olarak tasarlandı'

'YKS ülkeye özgü olarak tasarlandı'



Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından eğitim ve öğretmen yetiştirmenin, insani ve kültürel kalkınma temelinde ele alınması amacıyla "Eğitim ve Eğitim Bilimleri Dekanlar Konseyi Toplantısı" gerçekleştirildi.



Eğitim ve eğitim bilimleri fakültelerindeki öğretmen yetiştirme programlarının yeniden ele alındığı toplantıya Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin ve YÖK yetkilileri ve üniversitelerimizdeki eğitim ve eğitim bilimleri fakültelerinin dekanları katıldı.



Toplantının açılışında "İnsani ve Kültürel Kalkınma Temelinde Eğitimi ve Öğretmen Yetiştirmeyi Yeniden Düşünmek" başlıklı bir konuşma gerçekleştiren YÖK Başkanı Saraç, nüfusunun yüzde 40'nı oluşturan 24 yaş ve altı genç kitlenin yükseköğretime ilişkin talebini karşılamada nicelik olarak çok önemli bir ilerleme sağladığını belirterek konuşmasına başladı.





"Yükseköğretimde hedef, nitelik olarak büyüme"



Dünya Ekonomik Forumu'nun 2017-2018 raporuna göre Türkiye'nin, yükseköğretime erişimde 137 ülke arasında ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Başkan Saraç, ülkemizin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine ulaşabilmesinin, üstün nitelikli bilgi üretimi ve üstün nitelikli insan kaynağı ile mümkün olabileceğinin altını çizdi.



Bugün itibariyle Yükseköğretimde 112'si devlet, 67'si vakıf üniversitesi ve 5'i vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 184 yükseköğretim kurumu ve 7.764.607 öğrenci sayısının bulunduğunu açıklayan YÖK Başkanı, "Yeni YÖK olarak yapısal değişim niteliğinde gerçekleştirdiğimiz birçok çalışma oldu. ‘Yükseköğretim Kalite Kurulunun oluşturulması' ve üniversitelerimiz arasında ‘Misyon Farklılaşması Odaklı İhtisaslaşma' projesinin hayata geçirilmiş olmasını çok önemsiyoruz." sözlerinde bulundu.



Üniversitelerin, bulundukları bölgenin, sosyal, kültürel ve ekonomik yönlerden kalkınmasında lokomotif görevi üstlenmesinin gerekliliğine değinen Başkan Saraç, benzer durumun, eğitim/eğitim bilimleri fakültelerimiz için de söz konusu olduğunun altını çizdi.

Yapısal değişikliklerimizin önemli bir kısmının Üretim Reform Paketi içinde yükseköğretim sisteminde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na eklenmiş olduğunu yineleyen YÖK Başkanı Saraç, bu kapsamda ikincil mevzuat çalışmalarının başlatıldığını söyledi.



Eğitim Programları Danışma Kurulu ve Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulunun oluşturulması, doktora sonrası araştırmacı istihdamı, yükseköğretim kurumlarında bulunan öğretim görevlilerinin, uygun görülmesi halinde birer yıllık sürelerle 75 yaşına kadar görevlerini uzatılabilmesi gibi yapılan düzenlemelerden bahseden Başkan Saraç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:



"Bu önemli projeleri hayata geçirebilmek için üstün niteliklere sahip insan kaynağına ihtiyacımız olduğu açıktır. Eğitim bilimleri ve öğretmen yetiştirme alanından da özel eğitim ve okul öncesi eğitim, öncelikli alanlar kapsamına alınmıştır.



Eğitim/eğitim bilimleri fakültelerimizle ilgili olarak kalite odaklı bazı düzenlemeler yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu çerçevede sizlerin de bildiğiniz gibi, bazı programların puan türlerinde yaptığımız düzenlemeler ve getirdiğimiz 240.000 barajı uygulamasıyla daha nitelikli öğrenci alabilmeyi sağlamaya çalıştık. İkinci öğretim programlarını tedrici olarak kapatırken kontenjanlar daha rasyonel bir planlamaya tabii tutulmaktadır."





"YKS ülkeye özgü olarak tasarlandı"



Yükseköğretim sistemindeki kalite odaklı büyüme ve gelişmeyi gerçekleştirebilmek için girdi kalitesindeki iyileşmenin önemi nin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Başkan Saraç, "Bu kapsamda Yükseköğretim Kurulunun uzun zamandır gündeminde olan yükseköğretime giriş sisteminde değişikliğe gidilerek yeni sınav sisteminin, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) adıyla 2018 yılından itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Yeni giriş sistemi, Türkçe ve Temel Matematik alanlarının merkezde yer aldığı, bilgiden daha çok temel yeterlilik esaslı, orta öğretim kazanımlarını odağına alan ve önemseyen bir değerlendirme süreci olarak kurgulanmıştır." ifadelerinde bulundu.



Yeni sınav sisteminin, dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki sınav sistemleri ile karşılaştırılabilir kapsam ve nitelikte olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Saraç, şu şekilde devam etti:



"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 2017-2018 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreninde, eğitim ve kültür alanlarında öngörülen hedeflerde halen kat etmemiz gereken yollar olduğunu ifade etmişlerdir.



Bu çerçevede, özellikle öğretmen adaylarının daha donanımlı, değerler sistemlerimize daha fazla önem veren programlarla yetiştirilebilmesi için çalışmalar yapılmasını, halen, meslek icrasındaki tüm öğretmenlerimizin de mesleki gelişiminin sağlanmasına vurgu yaparak; bu konularda Yükseköğretim Kuruluna, Milli Eğitim Bakanlığımıza ve Eğitim Fakültelerimize ciddi bir sorumluluk vermiştir. Bugünkü toplantımız yol haritamızın şekillendirilmesi amacıyladır.



Biz, eğitim/eğitim bilimleri fakültelerimizin, eğitim alanında araştırmalar yapma ve öğretmen adayları yetiştirme görevlerinin yanında, "eğiticilerin eğitimi" kapsamında gerek üniversitelerdeki öğretim elemanlarının, gerekse başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere çeşitli kurumlarda istihdam edilen öğretmenlerin ve eğiticilerin, "hayat boyu öğrenme" kapsamında mesleki gelişimlerinin sağlanmasında çok önemli rollerinin ve katkılarının olduğunu düşünüyoruz. Bu konularda daha çok katkı ve destek bekliyoruz.



Önemli meselenin ilim, irfan ve erdem sahibi insanlar yetiştirmek için öğretmen yetiştirme sisteminin, toplumsal beklenti, talep ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılandırması olduğunu vurgulayan YÖK Başkanı Saraç, bunu gerçekleştirecek potansiyel ve güce sahip olduklarını ifade ederek konuşmasını tamamladı.



Prof. Dr. YÖK Başkanı Saraç'ın toplantıda yaptığı konuşmanın metni için tıklayınız.



YÖK Başkanı Saraç'ın ardından MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin de bir konuşma gerçekleştirdi.



Öğretmen niteliklerinin artırılması konusunda, öğretmen istihdamıyla başlayıp hizmet içi eğitime kadar uzanan bir politika zincirini hayata geçirdiklerini anlatan MEB MüsteşarıTekin, bu süreci tanımlamak için "Öğretmen Strateji Belgesi" oluşturduklarını hatırlattı.



MEB Müsteşarı Tekin, öğretmenlerin istihdamının ardından hizmet içi eğitimlerine ilişkin çalışmalar yaptıklarını, öğretmenler için öğretmen akademilerinin kurulum hazırlıklarının sürdüğünü dile getirdi.



Yusuf Tekin, öğretim üyelerinin üniversite öğrencisi öğretmen adaylarının staj sürecini takip etmesi gerektiğine dikkati çekerek, "180-200 öğrenci bir öğretim üyesinin uhdesinde gözüküyor. Bu hiçbir şekilde izah edilebilir bir durum değil. YÖK, bunun kriterini 15 öğrenci olarak koymuş. Herkesi itham etmek istemiyorum ama 180-200 öğrenciye danışmanlık yapan öğretim üyelerimiz oldu. Bu durum, sürecin hem bizim, hem de yükseköğretim kurumlarının istediği şekilde yürümemesinin önemli gerekçelerinden bir tanesi." dedi.



Açılış konuşmalarının ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ve MEB Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin ile katılımcılar arasında gerçekleştirilen soru-cevap kısmına geçildi.



Katılımcılardan gelen soruların yanıtlandığı ve karşılıklı istişarelerde bulunulduğu soru-cevap kısmının tamamlanmasının ardından YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman moderatörlüğünde gerçekleştirilen "İnsani ve Kültürel Kalkınma Temelinde Eğitim ve Öğretmen Yetiştirmeyi Yeniden Düşünmek" konulu panele geçildi.



Panelde, Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alipaşa Ayas "Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında Lisans Programları ve Lisansüstü Programların Durumu", MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin "Öğretmen Yeterlikleri ve Uygulama İçinde Öğretmen Yetiştirme", Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Doğanay "Nitelikli Öğretmen Yetiştirmede Fakülte-Okul İşbirliğinin Rolü ve Önemi", Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Karahan "Eğitim/Eğitim Bilimleri Fakülteleri ve Öğretmen Yetiştirme Programlarında Kalite ve Akreditasyon Çalışmaları" ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Boyacı ise "Sürdürülebilir Bir Toplum İçin İnsani Kalkınma Sürecinde Kapsayıcı Eğitim ve Öğretmenlik" başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.



Program, panelin sonunda yapılan soru-cevap kısmının tamamlanmasının ardından gerçekleştirilen "Dekanlar Konseyi Toplantısı ve Seçimleri" ile sona erdi.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 2023